Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) beklenen öğretmen atama takvimini nihayet açıkladı. Bu açıklamanın zamanlaması oldukça dikkat çekici, çünkü tam da 1381 engelli öğretmen atamasının yapılacağı gün gelmiş bulunmaktayız.

Son dönemde öğretmen haber konularında yoğun gelişmeler yaşanıyor. Özellikle öğretmen haberleri arasında il içi yer değiştirmelerin ertelenmesi ve öğretmen denetimlerinin başlaması gibi konular ön plana çıkmıştı. Ayrıca, MEB'in son 5 yılda eğitime 2.6 trilyon lira harcadığı ve 2025 uzman ve başöğretmen tazminatlarının açıklandığı bilgisi de büyük ilgi gördü. Şimdi bizler bu yazımızda MEB'in açıkladığı atama takviminin detaylarını, başvuru sürecini ve öğretmenleri nasıl etkileyeceğini kapsamlı bir şekilde inceleyeceğiz.

MEB öğretmen atama takvimini açıkladı

Milli Eğitim Bakanlığı, uzun süredir beklenen öğretmen atama takvimini resmi olarak duyurdu. Öğretmen haber kaynaklarında geniş yankı bulan bu açıklamayla birlikte, atama bekleyen binlerce öğretmen adayı için heyecan verici süreç başlamış oldu. Bakanlığın kadro dağılımı ve başvuru takvimi, öğretmen haber sitelerinde en çok okunan konular arasında yer aldı.

Açıklamanın yapıldığı tarih ve kaynak

MEB, öğretmen atamaları ile ilgili resmi açıklamasını 16 Nisan 2025 tarihinde yaptı [1]. Açıklama, 15 Nisan 2025'te gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği müjdeyi takiben geldi. Erdoğan, bakanlığa öğretmen ataması için 10 bini Millî Eğitim Akademisine olmak üzere toplam 25 bin kadro ihdas edildiğini duyurmuştu.

Bakanlık, açıklamasında atama takvimi ve diğer detayları içeren kapsamlı bir bilgilendirme yapılacağını belirtmişti . Buna bağlı olarak, 18 Nisan 2025 tarihinde alanlar itibarıyla kontenjan dağılımı ve başvuruya ilişkin detayları içeren duyuru yayımlandı . Öğretmen haber platformlarında hızla yayılan bu gelişme, adaylar arasında büyük ilgi gördü.

Bakanlığın resmi internet sitesi olan üzerinden yapılan açıklamada, atama sürecinin tüm aşamalarının mevzuat çerçevesinde titizlikle yürütüleceği vurgulandı . Ayrıca, adayların MEBBİS ve e-Devlet sistemleri üzerinden başvuru yapabilecekleri bildirildi .

Açıklamanın kapsamı ve hedef kitlesi

MEB'in açıklaması, öncelikle 2024 KPSS puanı doğrultusunda istihdam edilecek 15 bin öğretmen adayını kapsıyor . Bu kapsamda ön başvurular alınarak puan sıralamasına göre alan kontenjanlarının üç katı aday, sözlü sınava çağrılacak . Sonrasında, KPSS ve sözlü sınav puanlarının yüzde 50'sinin alınmasıyla oluşacak atamaya esas puan üstünlüğüne göre sözleşmeli öğretmen atamaları gerçekleştirilecek .

Açıklamada özellikle belirtilen bir nokta ise, başvuruların 21 Nisan - 5 Mayıs 2025 tarihleri arasında alınacağı oldu . Başvuruların son gününde saat 16.00'ya kadar sistem açık kalacak . Sözlü sınava katılmaya hak kazanan adayların ise 7 Mayıs 2025 tarihinde adresinden ilan edileceği belirtildi.

Kontenjan dağılımına bakıldığında, en fazla atama yapılacak ilk beş branş şu şekilde sıralanıyor:

• 4.378 kontenjanla sınıf öğretmenliği
• 3.087 kontenjanla özel eğitim öğretmenliği
• 1.802 kontenjanla din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği
• 1.321 kontenjanla okul öncesi öğretmenliği
• 757 kontenjanla İngilizce öğretmenliği

Millî Eğitim Bakanlığı, kontenjan dağılımını belirlerken alanlar itibarıyla ülke geneli doluluk oranını dikkate aldığını açıkladı . Böylece ihtiyacın yoğun olduğu alanlara öncelik verilmiş oldu.

Atama duyurusunun diğer bir önemli boyutu da, başvurularda olası sorunlara karşı adayları uyarmak oldu. Başvuru kılavuzunda "Başvuru takviminin son günlerinde başvuru yapılması durumunda başvurusu hatalı ya da eksik belge sebebiyle reddedilenlerin yeniden başvuru yapması mümkün olamayabileceğinden adayların başvurularını olabildiğince erken tamamlamaları ve onay/ret işlemlerini takip etmeleri gerekmektedir" ifadesine yer verildi .

Öğretmen haber sitelerinde yayımlanan bilgilere göre, atamalar 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi kapsamında, sözleşmeli statüde gerçekleştirilecek . Milli Eğitim Akademisi için belirlenen 10 bin atamaya ilişkin takvimin detayları ise Akademiye Giriş Sınavı sonuçlarının ilanından sonra kamuoyuyla paylaşılacak .

Bakanlık yetkilileri, geleceğimizi inşa edecek nesillerin yetiştirilmesinde görev almak üzere eğitim ailesine yeni katılacak öğretmenlerin atanma işlemlerinin her aşamasını titizlikle yürüteceklerini belirtti . Dolayısıyla atama sürecinin şeffaf ve adil bir şekilde ilerlemesi bekleniyor.

Başvurular ne zaman ve nasıl yapılacak?

MEB'in öğretmen atama duyurusu ile birlikte binlerce adayın heyecanla beklediği başvuru süreci başladı. Öğretmen haber sitelerinde yoğun şekilde yer bulan bu gelişmeyle birlikte adaylar, başvuru şartları ve izlenecek adımlar hakkında bilgi arayışına girdi. Başvuru sürecini tüm detaylarıyla inceledik.

e-Devlet ve MEBBİS üzerinden başvuru süreci

Öğretmen adayları, sözleşmeli öğretmenlik için başvurularını tamamen elektronik ortamda gerçekleştirecek. Başvurular "" adresindeki Elektronik Başvuru Formu doldurularak yapılacak. Adaylar bu sisteme e-Devlet kullanıcı adı ve şifreleriyle giriş yapabilecek . Bu yöntem, öğretmen adaylarının başvuru sürecini fiziksel olarak bir kuruma gitmeden tamamlamalarına olanak sağlıyor.

Öncelikle sisteme giriş yapan adaylar, atanmak istedikleri öğretmenlik alanına uygun mezuniyet belgelerini dijital ortamda sisteme yükleyecek . Ayrıca adaylar, sözlü sınava katılmak istedikleri il tercihinde bulunacak . Başvuru sürecinin tamamı elektronik ortamda gerçekleştirileceğinden, adayların başvurularını onaylatmak ve belge sunmak için il ve ilçe Millî Eğitim Müdürlüklerine gitmeleri gerekmeyecek .

Buna ek olarak, adaylar başvurularının elektronik ortamda onaylanması için bir il veya ilçe millî eğitim müdürlüğü seçmek zorunda . Sistemde onay veya ret işlemi seçilen il veya ilçe millî eğitim müdürlüğü tarafından yapılacak . Bu nedenle adayların başvuru onay veya ret durumunu sistem üzerinden takip etmeleri büyük önem taşıyor.

Başvuru tarihleri ve son başvuru günü

Millî Eğitim Bakanlığı'nın açıklamasına göre, 15 bin sözleşmeli öğretmen ataması için başvurular 21 Nisan 2025 tarihinde başladı . Başvurular 5 Mayıs 2025 tarihinde saat 16.00'da sona erecek . Dolayısıyla adayların bu tarih aralığında başvurularını tamamlamaları gerekiyor.

Özellikle belirtmek gerekir ki, başvuru takviminin son günlerinde başvuru yapılması durumunda başvurusu hatalı ya da eksik belge sebebiyle reddedilenlerin yeniden başvuru yapması mümkün olmayabilir . Bu sebeple adayların başvurularını olabildiğince erken tamamlamaları ve onay/ret işlemlerini takip etmeleri önem taşıyor.

Başvuru sürecinin ardından, sözlü sınava alınmaya hak kazanan adaylar 7 Mayıs 2025 tarihinde "" adresinden ilan edilecek . Sözlü sınav giriş belgeleri ise adaylar tarafından e-Devlet şifreleriyle Bakanlığın internet sitesinden alınabilecek .

Gerekli belgeler ve sistemsel adımlar

Sözleşmeli öğretmenlik başvurusu için adayların birtakım belgeleri sisteme yüklemeleri gerekiyor. Bu belgelerin başında şunlar geliyor:

1. Mezuniyet belgesi veya diploma (ön ve arka yüzleri)
2. Varsa pedagojik formasyon belgesi
3. Varsa denklik belgesi
4. Felsefe bölümü mezunlarından 16 kredi sosyoloji, 16 kredi psikoloji aldığına dair belge
5. Sosyoloji bölümü mezunlarından 8 kredi mantık, 16 kredi felsefe, 16 kredi psikoloji aldığına dair belge

Adayların başvuru yapabilmeleri için KPSS'den belirli puanları almış olmaları şartı aranıyor. Buna göre, Türkçe, İlköğretim Matematik, Fen Bilimleri, Sosyal Bilgiler, Türk Dili ve Edebiyatı gibi birçok alan için KPSSP121 puan türünden; Almanca, Arapça ve Rusça alanları için KPSSP120 puan türünden; diğer alanlar için ise KPSSP10 puan türünden 50 ve üzerinde puan almış olmak gerekiyor .

Adayların dikkat etmesi gereken diğer bir husus, başvuru sırasında seçtikleri alanda tercih yapma zorunluluğudur. Atama süreci "başvuru" ve "tercih başvurusu" olmak üzere iki aşamada gerçekleştirilecek . Başvuru aşamasında gerekli belgeleri sisteme yükleyen ve şartları sağlayan adaylar, KPSS puan üstünlüğüne göre sıralanacak ve her branş için kontenjanın üç katı kadar aday sözlü sınava çağrılacak .

Öğretmen haber sitelerinde yer alan bilgilere göre, nihai atamalar KPSS ile sözlü sınav puanlarının yüzde 50'si alınarak hesaplanacak puan üstünlüğüne göre gerçekleştirilecek . Dolayısıyla adayların hem KPSS puanları hem de sözlü sınavdaki performansları büyük önem taşıyor.

Tüm bu bilgiler ışığında, öğretmen adaylarının başvuru sürecini titizlikle takip etmeleri ve gerekli belgeleri eksiksiz olarak sisteme yüklemeleri, atama sürecinin sağlıklı ilerlemesi açısından büyük önem taşıyor.

Atama takvimi hangi aşamaları içeriyor?

Millî Eğitim Bakanlığı'nın açıkladığı atama süreci, öğretmen adaylarını heyecanlandıran bir dizi aşamayı içeriyor. Öğretmen haber sitelerinde detayları paylaşılan takvim, adayların aylar boyunca takip etmesi gereken önemli tarihleri net bir şekilde ortaya koyuyor. Atama sürecinin her aşamasını ayrıntılı olarak inceleyerek, öğretmen adaylarının yol haritasını çıkaralım.

Ön başvuru ve sözlü sınav tarihleri

Atama takviminin ilk basamağı olan ön başvurular, 21 Nisan 2025 tarihinde başlayıp 5 Mayıs 2025 tarihinde saat 16:00'da sona erecek. Bu süreçte öğretmen adayları "" adresi üzerinden başvurularını gerçekleştirecek. Halihazırda başvurular devam ediyor ve sistem üzerinden toplam başvuru sayısı 52.913 olarak görünüyor.

Başvuruların tamamlanmasının ardından, 7 Mayıs 2025 tarihinde sözlü sınava katılmaya hak kazanan adaylar "" adresinde ilan edilecek. Bakanlığın belirlediği kriterlere göre, KPSSP10, KPSSP121 ve KPSSP120 sonucunda her alan için en yüksek puandan başlamak üzere belirlenen kontenjan sayısının üç katı aday sözlü sınava çağrılacak. Son sıradaki adayla aynı puana sahip olan adaylar da bu kapsamda değerlendirilecek.

Sözlü sınav giriş belgeleri, adayların e-Devlet şifreleriyle MEB'in resmi internet sitesinden alınabilecek. 2024 yılındaki atama sürecinde sözlü sınavlar 1 Temmuz 2024 tarihinden itibaren başlatılmıştı. Buna paralel olarak, 2025 atamalarında da benzer bir takvim izlenmesi bekleniyor. Öğretmen haber platformlarında yer alan bilgilere göre, sözlü sınavlarda adayların yanlarında fotoğraflı sözlü sınav giriş belgesi ve geçerli kimlik belgeleri (Nüfus Cüzdanı / Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı veya pasaport) bulundurmaları gerekiyor. Bunların dışındaki sürücü belgesi, kurum kimlik kartı vb. belgeler geçerli sayılmayacak.

Sonuçların açıklanma süreci

Sözlü sınavların tamamlanmasının ardından, 2024 yılındaki süreçte olduğu gibi, sonuçların iki hafta içinde açıklanması öngörülüyor. Sözlü sınav sonuçları açıklandıktan sonra tercih süreci başlayacak. Bu aşamada, sözlü sınavdan en az 60 puan alan adaylar elektronik ortamda en fazla 40 tercih yapabilecek.

Sözlü sınav başarı puanı, KPSS puanının %50'si ile sözlü sınav puanının %50'si alınarak hesaplanacak. 2024 yılındaki atama takviminde tercih süreci 14-20 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilmişti. Adayların tercihlerini yaparken "Tercihlerim dışındaki eğitim kurumlarına atanmak istemiyorum" ya da "Tercihlerim dışındaki eğitim kurumlarına atanmak istiyorum" seçeneklerinden birini işaretlemeleri gerekiyor.

Dolayısıyla, tercih sürecinin tamamlanmasının ardından, öğretmen haber sitelerinde belirtildiği üzere, atama sonuçları MEB tarafından açıklanıyor. 2024 yılındaki atama sonuçları 23 Kasım tarihinde duyurulmuştu. Atama kararnameleri il millî eğitim müdürlüklerine elektronik ortamda gönderiliyor ve adaylar sonuçları e-devlet üzerinden öğrenebiliyor.

Göreve başlama tarihleri

Atama sürecinin son aşaması olan göreve başlama, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması işlemlerinin tamamlanmasıyla gerçekleşiyor. 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu doğrultusunda yapılan araştırmalar, eğitim sisteminin güvenliği ve öğrencilerin menfaatleri açısından büyük önem taşıyor.

Güvenlik soruşturması tamamlanan öğretmenlere tebligat yapılıyor ve atama kararnameleri kendilerine tebliğ edilen öğretmenlerin göreve başlamak için 15 günlük yasal süresi bulunuyor. Bu süre, tebliğ tarihinden itibaren başlıyor. 2024 yılındaki atama sürecinde 3 Şubat tarihi, öğretmenlerin göreve başlama işlemlerinin tamamlanması için belirlenen son tarih olmuştu.

Göreve başlama esnasında öğretmenlerden şu belgeler isteniyor:

6. Atamaya esas belgelerin aslı (diploma, formasyon belgesi, denklik belgesi vb.)
7. Elektronik Başvuru Formu
8. Son altı ay içinde çekilmiş biyometrik fotoğraf (6 adet)
9. Nüfus cüzdanı/kimlik kartı fotokopisi
10. Sağlık kurulu raporu
11. Erkek adaylar için askerlik durum belgesi
12. Adli sicil kayıt belgesi

Öğretmen haber kaynaklarında belirtildiği üzere, göreve başlama aşamasında istenen tüm belgelerin eksiksiz ve güncel olması büyük önem taşıyor. Özellikle sağlık kurulu raporunun tam teşekküllü bir hastaneden alınmış güncel tarihli bir rapor olması gerekiyor.

Sonuç olarak, MEB'in açıkladığı atama takvimi, ön başvurudan göreve başlamaya kadar uzanan kapsamlı bir süreci içeriyor. Bu süreçte adayların öğretmen haber platformlarını düzenli takip etmeleri, kendilerine avantaj sağlayacaktır.

Branş ve kontenjan dağılımı nasıl belirlendi?

MEB'in açıkladığı öğretmen atama kontenjanları, öğretmen camiasında büyük bir merakla karşılandı. Branşlara göre dağılımın nasıl belirlendiği, öğretmen haber sitelerinde yoğun tartışmaların odağında yer aldı. Bakanlık, bu kontenjan dağılımını belirlerken sistemli bir yaklaşım izledi ve çeşitli faktörleri göz önünde bulundurdu.

En çok kontenjan ayrılan branşlar

Millî Eğitim Bakanlığının açıkladığı 15 bin sözleşmeli öğretmen alımında, kontenjan dağılımı "alanlar itibarıyla ülke geneli doluluk oranı" dikkate alınarak belirlendi . Bu yaklaşım, öğretmen ihtiyacının en yoğun olduğu alanlara öncelik verilmesini sağladı.

Kontenjan dağılımında en dikkat çekici nokta, bazı branşlara açık ara daha fazla kadro ayrılması oldu. Bu kapsamda, en fazla atama yapılacak ilk beş branş şu şekilde sıralandı:

13. Sınıf öğretmenliği: 4.378 kontenjan
14. Özel eğitim öğretmenliği: 3.087 kontenjan
15. Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği: 1.802 kontenjan
16. Okul öncesi öğretmenliği: 1.321 kontenjan
17. İngilizce öğretmenliği: 757 kontenjan

Dolayısıyla, 15 bin kontenjanın yaklaşık %75'i sadece beş branşa ayrılmış durumda. Özellikle sınıf öğretmenliği ve özel eğitim öğretmenliği alanlarındaki yüksek kontenjanlar, bu alanlardaki öğretmen açığının boyutlarını ortaya koyuyor.

Öte yandan, öğretmen haber platformlarında paylaşılan bilgilere göre, bazı teknik branşlarda kontenjan sayısı oldukça sınırlı tutuldu. Örneğin, adalet, aile ve tüketici hizmetleri, ayakkabı ve saraciye teknolojisi, denizcilik/gemi yönetimi, Farsça, plastik teknolojisi gibi alanlara sadece 1'er kontenjan ayrıldı.

İl ve ilçe bazlı dağılım

Branş kontenjanlarının illere ve ilçelere göre dağılımı, öğretmen adaylarının tercih stratejilerini belirleyen en önemli faktörlerden biri. Ancak, öğretmen haber sitelerinde yer alan bilgilere göre, MEB henüz il ve ilçe bazındaki kontenjan dağılımını açıklamadı.

Bununla birlikte, geçmiş yıllardaki uygulamalar göz önüne alındığında, kontenjanların belirlenmesinde bölgesel ihtiyaçların önemli rol oynadığı görülüyor. Özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerindeki öğretmen açığının kapatılmasına yönelik daha fazla kontenjan ayrılması bekleniyor.

Ayrıca, bazı branşlarda bölgesel farklılıklar daha belirgin olabilir. Örneğin, Yaşayan Diller ve Lehçeler (Kürtçe/Kurmanci) alanına 5, Yaşayan Diller ve Lehçeler (Kürtçe/Zazaki) alanına ise 1 kontenjan ayrıldı [ Bu kontenjanların doğal olarak ilgili dillerin konuşulduğu bölgelere yönlendirilmesi bekleniyor.

Önceki yıllarla karşılaştırma

2025 yılındaki 15 bin öğretmen ataması, son yıllardaki atama sayılarıyla karşılaştırıldığında ortalamanın altında kaldı. Öğretmen haberleri arasında yer alan bilgilere göre, son 10 yılda yapılan atama sayıları şöyle:

2014: 50.990 2015: 52.736 2016: 49.311 2017: 23.496 2018: 25.577 2019: 41.379 2020: 40.925 2021: 21.407 2022: 34.682 2023: 44.573 2024: 20.000

2023 yılında 45 bin öğretmen ataması yapıldığı düşünüldüğünde, 2025 yılındaki atama sayısının önemli ölçüde azaldığı görülüyor. Bakan Özer, 2023 yılında yapılan 45 bin öğretmen atamasının, "son 20 yılda bir defada yapılan ilk ve en büyük öğretmen ataması olacağını" belirtmişti.

Branş dağılımı açısından bakıldığında ise, önceki yıllara göre bazı dikkat çekici değişiklikler göze çarpıyor. Örneğin, 2023 yılındaki atamada 7.878 kontenjan ayrılan sınıf öğretmenliği, bu atamada 4.378'e düştü . Benzer şekilde, rehberlik alanında önceki atamada 3.604 kontenjan varken, bu atamada 377'ye geriledi.

En çarpıcı düşüş ise Türk dili ve edebiyatı öğretmenliğinde yaşandı. Önceki atamada 796 kişilik kontenjan ayrılan bu branşa, 15 bin kişilik yeni atamada sadece 29 kontenjan ayrıldı . Bu durum, öğretmen haber sitelerinde en çok tartışılan konulardan biri oldu.

Bakanlık ayrıca 2025 yılında toplam 25 bin öğretmen alımı yapacağını duyurdu . Bunun 15 bininin sözleşmeli öğretmen olarak atanacağı, kalan 10 bininin ise Milli Eğitim Akademisi'ne yönelik olacağı belirtildi. Akademiye yapılacak atamaların takvimi ve detayları, Akademiye Giriş Sınavı sonuçlarının ilanından sonra paylaşılacak.

Sonuç olarak, MEB'in 2025 yılı öğretmen atama kontenjanlarını belirlerken ülke genelindeki ihtiyaçları göz önünde bulundurduğu, ancak toplam atama sayısında önceki yıla göre önemli bir azalma olduğu görülüyor. Bu durum, öğretmen adayları arasında rekabeti daha da artıracak gibi görünüyor.

Öğretmenlerden ve sendikalardan gelen tepkiler

MEB'in öğretmen atama takvimini açıklaması sonrasında, öğretmenler ve sendikalar çeşitli tepkiler gösterdi. Öğretmen haber platformlarında sıkça yer bulan bu tepkiler, atama sayısının yetersizliğinden mülakat sistemine kadar geniş bir alanı kapsıyor.

Sosyal medyada öne çıkan yorumlar

Atama bekleyen öğretmenler, özellikle sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getirdi. Tam 9 aydır beklediğini belirten öğretmen adayları, "bir miktar atama değil, çok miktar mülakatsız atama" talep ettiklerini vurguladı . MEB'in açıklamasını duyan bir adayın babası hakkında paylaşılan "Babam televizyonda her atama haberi gördüğünde yanıma geliyor koşarak açıklanacak galiba diyor. Allah'ım sen bizleri yüksek puanlarımızla ailelerimize mahcup ettirme" yorumu, bekleyişin yarattığı duygusal baskıyı ortaya koydu .

Öte yandan, KPSS puanlarının etkisizleştirilmesiyle ilgili eleştiriler de dikkat çekiyor. "91 puan alan eleniyor. 70 puan alan atanıyor. İl birincisi mülakatta başarısız sayılırken son sıradakiler yükselme alarak müdür yapılıyor" şeklindeki paylaşımlar, sistemin adil işlemediğine dair algıyı gösteriyor . Ayrıca, "Cumhurbaşkanımız bize bir söz verdi. Mülakatın kaldırılacağını ve her yıl ortalama 40.000 atama yapıldığını, eğitimden tasarruf olmaz" ifadeleriyle, seçim öncesi verilen sözlerin hatırlatılması da dikkat çekti .

Sendikaların talepleri ve eleştirileri

Sendikalar, atama takvimi ve sayısı konusunda ciddi eleştiriler yöneltti. Eğitim-İş, açıkladığı 15 bin atamanın yetersiz olduğunu vurguladı. Sendika, Türkiye'de öğretmen açığının 100 bine yaklaştığını ve atama bekleyen öğretmen sayısının 1 milyona ulaştığını belirtti . Bununla birlikte, sadece geçen yıl 20 binin üzerinde öğretmenin emeklilik, istifa, ölüm gibi nedenlerle sistemden ayrıldığına dikkat çekerek, 15 bin atamanın mevcut açığı kapatmaya bile yetmeyeceğini savundu .

Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası ise atama süreci için farklı bir öneri getirdi. Sendika, öncelikle emeklilik başvurusunda bulunan personelin işlemlerinin tamamlanarak normların güncellenmesi ve 2020-2021 yıllarındaki gibi önce il içi atamaların yapılması gerektiğini vurguladı . Sonrasında sırasıyla il dışı ve mazerete bağlı atamaların gerçekleştirilmesinin oluşabilecek mağduriyetleri gidereceğini belirtti .

Diğer taraftan, Üniversite İdari Personel Sendikası (ÜNİ-PER-SEN), farklı bir konuyu gündeme getirdi. Sendika, 2012 yılında kaldırılan kurumlararası geçiş hakkının yeniden tanınmasını talep etti . Bu sayede, kamu kurumlarında görev yapan ve öğretmenlik formasyonuna sahip memur personelin Milli Eğitim Bakanlığı bünyesine geçişinin sağlanmasının eğitim sistemine katkı sağlayacağını savundu .

Liyakat-Sen, atama sürecinde liyakat ve şeffaflık ilkelerine bağlı kalınması gerektiğini belirterek, belirlenen usul ve esaslara uygun yapılmayan atamaların personel arasında huzursuzluk ve adaletsizlik algısı oluşturabileceğini açıkladı .

Uzman görüşleriyle değerlendirme

Eğitim-İş Artvin Şube Başkanı Filiz Yılmaz, atama sürecini sert bir dille eleştirdi. Yılmaz, "MEB, eğitim politikalarında tutarsızlığı adeta bir ilkeye dönüştürmüş durumda" ifadesini kullandı . Ayrıca, sözleşmeli öğretmenliğin kalıcı bir iş modeli haline getirilmek istendiğini belirterek, "Bu durum hem öğretmenlerimizin hem de öğrencilerimizin geleceğine ipotek koymak anlamına geliyor" değerlendirmesinde bulundu .

Eğitim Sen Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş ise mülakat sistemini eleştirerek, "İktidar, mülakatları kadrolaşma aracı haline getirmiş ve liyakati göz ardı etmiştir" dedi . Gümüş, ayrıca güvenlik soruşturmalarının valilikler tarafından yapılmasının siyasi tercihlere göre hareket edilmesine ve hak kayıplarına yol açabileceğini savundu .

Öğretmen atamalarında yaşanan diğer bir tartışma konusu da, geçtiğimiz nisan ayında "norm kadro" gerekçesiyle 30'dan fazla okulda görev yapan 20 binden fazla öğretmenin görev yerlerinin değiştirilmesiydi . Bu durum öğretmenler, öğrenciler ve veliler tarafından protesto edilmiş, Eğitim-İş Sendikası ve Türk Eğitim-Sen'in açtığı dava ve bakanlığa yaptıkları çağrılar sonucunda bu resen atamalar durdurulmuştu .

Dolayısıyla, MEB'in 15 bin öğretmen ataması, özellikle sendikalar ve atama bekleyen öğretmenler tarafından yetersiz bulunuyor. Öğretmen haber sitelerinde sıkça yer bulan eleştiriler arasında, atama sayısının artırılması, mülakat sisteminin kaldırılması ve atama süreçlerinde liyakat ve şeffaflığın sağlanması talepleri öne çıkıyor.

Yeni atama süreci öğretmenleri nasıl etkileyecek?

MEB'in açıkladığı yeni atama takvimi, eğitim camiasında büyük yankı uyandırırken öğretmenlerin kariyer planlamasını da derinden etkileyecek birçok düzenleme içeriyor. Öğretmen haber platformlarında yankı bulan bu yenilikler, hem atama bekleyen öğretmenler hem de halihazırda görev yapanlar için çeşitli fırsatlar ve farklılıklar sunuyor.

Sözleşmeli ve kadrolu öğretmenler için farklar

Yeni atama sürecinde, sözleşmeli öğretmenlik uygulaması devam ediyor. Ancak öğretmen haber sitelerinde belirtildiği üzere, sözleşmeli ve kadrolu öğretmenler arasında önemli farklılıklar mevcut. Bu farklılıkların en önemlileri şunlar:

• Görev yeri değişikliği hakkında kadrolu öğretmenler 3 yılda hak kazanırken, sözleşmeli öğretmenler için bu süre 6 yıl olarak uygulanıyor .
• Mazeret tayinlerinde, kadrolu öğretmenler eşleri özel sektörde çalışsa bile yer değişikliği yapabilirken, sözleşmeli öğretmenlerde eşin de sözleşmeli öğretmen olması şartı aranıyor .
• İdarecilik görevleri sadece kadrolu öğretmenlere açık durumda, sözleşmeli öğretmenler müdür veya müdür yardımcısı olamıyor .

Bunun yanı sıra, Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, üç yıllık çalışma süresini tamamlayan sözleşmeli öğretmenler talepleri halinde görev yaptıkları yerde öğretmen kadrolarına atanabilecek . Öğretmen kadrolarına atanan bu öğretmenler, mazerete bağlı yer değiştirmeler hariç olmak üzere 1 yıl süreyle başka yere tayin isteyemeyecek.

Uzman ve başöğretmenlik sürecine etkisi

Öğretmenlik Meslek Kanunu ile birlikte öğretmenlik mesleği kariyer basamaklarına ayrıldı. Öğretmen haber kaynaklarında belirtildiği üzere, meslek artık "öğretmen", "uzman öğretmen" ve "başöğretmen" olmak üzere üç kariyer basamağından oluşuyor .

Yeni atama sürecinin uzman ve başöğretmenlik üzerindeki etkileri şöyle:

• Öğretmenlikte en az 10 yıl hizmeti bulunanlar, mesleki gelişime yönelik 180 saatten az olmamak üzere düzenlenen Uzman Öğretmenlik Eğitim Programı'na katılabilecek .
• Uzman öğretmenlikte en az 10 yıl hizmeti bulunanlar ise 240 saatten az olmamak üzere düzenlenen Başöğretmenlik Eğitim Programı'na katılma hakkı kazanacak .
• Uzman ve başöğretmen unvanlarını alan öğretmenler, sadece tazminat değil aynı zamanda maaş derecelerinde ilerleme avantajına da sahip olacak .

Öte yandan, yeni atananlar için bu düzenlemeler önemli fırsatlar sunuyor. Özellikle 15 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren düzenlemeyle uzman öğretmenlere ödenen eğitim öğretim tazminatı %20'den %60'a, başöğretmenlere ödenen tazminat ise %40'tan %120'ye yükseltildi .

Atama bekleyen öğretmenler için fırsatlar

Atama bekleyen öğretmenler için yeni süreç hem umut hem de endişe kaynağı. Öğretmen haberlerinde yer aldığı üzere, şu anda açıklanan 15 bin sözleşmeli öğretmen atamasının yanı sıra, 10 bin kadronun da Millî Eğitim Akademisi'ne ayrıldığı belirtiliyor .

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 15 Nisan 2025 tarihindeki açıklamasına göre, atamalar için taban puanlar ve kontenjanlar duyuruldu . En çok atama yapılacak alanlar ise 4 bin 378 kontenjanla sınıf öğretmenliği ve 3 bin 87 kontenjanla özel eğitim öğretmenliği olarak belirlendi.

Dolayısıyla atama bekleyen öğretmenler için bazı önemli fırsatlar şöyle:

• KPSS puanı 50 ve üzerinde olan adaylar başvuru yapabilecek .
• Başvurular 21 Nisan - 5 Mayıs tarihleri arasında adresindeki Elektronik Başvuru Formu doldurularak yapılabilecek .
• Başvurusu kabul edilen adaylar, sözlü sınava çağrılacak ve başarılı olanlar tercihlerine göre yerleştirilecek .

Sonuç olarak, MEB'in açıkladığı yeni atama takvimi ve süreç, hem atama bekleyen öğretmenler hem de halihazırda görev yapan öğretmenler için önemli değişiklikler içeriyor. Öğretmen haber sitelerinde paylaşılan bilgiler ışığında, kariyer basamaklarındaki yenilikler ve atama fırsatları, eğitim sistemimizin geleceğini şekillendirecek nitelikte görünüyor.

Sonuç

Sonuç: MEB'in Atama Takvimi ve Eğitim Sistemimize Etkileri

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan öğretmen atama takvimi, eğitim dünyasında önemli yankılar uyandırdı. Bakanlığın 15 bin sözleşmeli öğretmen ve 10 bin Milli Eğitim Akademisi'ne yönelik kadro ilanı, atama bekleyen binlerce öğretmen adayı için umut kaynağı oldu. Tüm bu süreçte başvuruların 21 Nisan - 5 Mayıs 2025 tarihleri arasında e-Devlet ve MEBBİS üzerinden alınacak olması, dijitalleşen dünyaya uyum açısından olumlu bir adım olarak değerlendirilebilir.

Atama kontenjanlarını incelediğimizde, özellikle sınıf öğretmenliği ve özel eğitim öğretmenliği gibi alanlara ayrılan yüksek kontenjanlar dikkat çekiyor. Ancak, sendikalar ve öğretmenler tarafından atama sayısının yetersiz bulunması ve mülakat sistemine yönelik eleştiriler, sürecin tartışmalı yönlerini ortaya koyuyor. Dolayısıyla, MEB'in gelecek dönemlerde atama sayısını artırması ve atama süreçlerinde şeffaflığı sağlaması büyük önem taşıyor.

Sözleşmeli ve kadrolu öğretmenler arasındaki farklılıklar, kariyer basamakları ve uzman-başöğretmenlik süreçleri, öğretmenlerimizin mesleki gelişimini doğrudan etkileyen konular olarak karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte, atama bekleyen öğretmenlerimiz için KPSS puanı 50 ve üzeri olma şartı, ön başvuru ve sözlü sınav aşamalarından sonra tercih yapma imkanı sunulması önemli fırsatlar olarak değerlendirilebilir.

Sonuç olarak, MEB'in açıkladığı atama takvimi ve kontenjan dağılımı, eğitim sistemimizin geleceğini şekillendiren önemli adımlardan biridir. Eğitimde kalitenin artırılması ve öğretmenlerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi için daha fazla adım atılması gerektiği açıktır. Türk eğitim sisteminin gelişimi ve ilerlemesi için, nitelikli öğretmenlerin istihdamı ve mevcut öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesi, temel önceliklerimiz arasında yer almalıdır.